Yalnız çıktığım tatilde kendime sorduğum tek soru şuydu: “Bu kez gerçekten yaşamak için mi buradayım, yoksa yine kaçmak için mi?” Kuşadası sıcaktı. Deniz dalgalıydı. Ama içimdeki fırtına daha büyüktü. Ve o gece, karşıma çıkan kadın… bu fırtınanın adı oldu.
Charisma De Luxe Hotel’de kalıyordum. Akşam saatlerinde lobiye indim, biraz içki alacaktım. Barda oturan kadının gözleri hemen dikkatimi çekti. Kırmızı ojeli parmaklarıyla viskisini döndürüyordu. Yüzüğünü çıkarmamıştı. Ama bakışları… sadakatle uzaktan yakından alakası olmayan şeyler fısıldıyordu.
Yanına oturdum. “Tatilde misin?” dedim. “Sayılır… kaçmak tatil mi olur?” Gülümsedim. “Peki nereye kaçıyorsun?” “Bedenime… Ama orada biri var sanırım, sen misin?”
Tüylerim diken diken oldu.
Adı Elif’ti. 34 yaşındaydı. Evliydi. Ama kocasının nelerden habersiz olduğunu dakikalar içinde bana anlatmaya başladı. Aynı odada kalan ama dokunmayan bir adamla yıllardır süren evlilikten bahsetti. Ben hiçbir şey söylemeden onu izledim. Ve sonra sadece bir cümle söyledim:
“Bu gece benimle kal.”
Odamıza çıktık. Kapıyı kapattığım an… duvara yaslandı. Elimi kalçasına koydum. O ise boynumu öpmeye başladı. Acele etmiyordu. Sanki yıllardır beklediği zevki sindire sindire yaşayacaktı.
Yavaşça soyundu. Sutyenini çıkardığında göğüsleri ellerimin arasına doldu. Göğüs uçları zaten hazırdı. Diz çöktü. Pantolonumu indirirken “Bugün senin kölen olmak istiyorum,” dedi. Ve ağzıyla beni karanlıktan çıkarıp, başka bir evrene soktu.
Yatağa yatırdığımda elleri titriyordu. Ama gözleri deli gibiydi. Üzerine çıktım. “İçime gir. Ama öylece dur. Sadece içimde ol yeter,” dedi. Ve o an… başka hiçbir düşüncem kalmadı.
Her hareketimde adımı söylüyordu. Her inişte ellerim omuzlarını sıktı. Her çıkışta dudaklarını öptüm. “Ben artık evli değilim,” dedi kulağıma. “Bu gece değil.”
Pozisyon değiştiğinde beni arkama çevirip üzerine çıktı. Saçlarını arkaya attı. Göğüslerini izlemem için bana zaman tanıdı. Ama sonra ritmi öyle sertleştirdi ki… yatağın başlığı duvara vurmaya başladı. Bir elim göğüslerine, bir elim kalçasına kaydı. Ve birlikte geldik.
Yastığa yüzüstü kapandığında, saçları ter içinde omuzlarına dökülüyordu. O geceyi hiç konuşmadık. Ama giderken aynaya rujuyla yazdığı cümle beni çarptı:
Otele giriş yaptığımda akşam ezanı yeni okunmuştu. Kuşadası’nın limana bakan yamaç otellerinden birindeydim. Oda manzaralıydı ama ben manzaraya değil, içimde bastırdığım arzulara odaklıydım.
Bir haftalık tatil planlamıştım ama ilk günün gecesi sabrım kalmadı. Duş aldıktan sonra çarşafın üzerine uzandım. Pencereden dışarı bakarken telefonum elimdeydi. Sakin, şehvetli ama gözdağı veren bir kadına ihtiyacım vardı. Google’a yazdım: “Kuşadası escort” …ve karşıma o çıktı.
Hazal. Kırmızı dudak, çıplak omuz, göz teması… Ve sadece şu cümle:
“Ne istediğini biliyorsan, hiçbir şey söyleme.”
Yazdım. Sadece konum gönderdim. Yirmi dakika sonra kapı çaldı.
Tanımadığım Bir Kadının Üzerime Çökmesi
Kapıyı açtığımda karşımda duruyordu. Gri oversize bir gömlek giymişti. Saçları ıslak, gözleri makyajsız ama büyüleyiciydi. “Hazal,” dedi. Sadece bu. İçeri girdi. Odaya yürürken gömleğinin altından hiçbir şey giymediğini fark ettim.
Bana yaklaşmadan önce üzerimdeki bornozu çıkardı. Yavaşça yere bıraktı. Sonra kendi gömleğini tek bir hamleyle sıyırdı. Göğüsleri serbestti. Dudaklarını ısırarak, “Yat. Ama dokunma,” dedi.
Yatağa sırt üstü uzandım. Üzerime çıktığında sadece göz teması kurdu. İçime değil, zihnime sızmaya çalışıyordu.
Sınır Yoktu: Sadece Nefes Vardı
Dudaklarımla göğüs uçlarını ıslatırken tırnaklarını sırtıma geçirdi. Her nefes alışında bedeninde daha derine kayıyordum. Beni üzerine çektiğinde aramızdaki sürtünme bütün havayı deldi. Gecelik bir eğlence değil, adeta içgüdüsel bir çarpışmaydık.
Sonra yavaşça döndü, sırtını bana verdi. Hiçbir şey söylemedi. Sadece kalçasını geriye doğru yasladı.
O an içimdeki tüm kontrolü kaybettim. Yavaşça girdim. İlk başta bir direnç… sonra tamamen gevşeklik. Hazal hafifçe inledi. Ama yüzünü çevirmedi. Sadece o anı yaşamak istiyordu, kelime olmadan.
Pozisyonumuzu değiştirdikçe o beni değil, ben kendimi yeniden keşfettim.
Zevk Kırmızı Işık Gibi Yanıp Sönüyordu
Yastıkları kavrarken dişlerini sıktı. Ben derinleşiyordum. İçimde bir şey her vuruşta çözülüyordu. Onunla olmak sevişmek değil, yakılmaktı.
“Devam et… daha derine…” fısıltısı o kadar gerçekti ki… Ellerimle kalçalarını kavradım. Tenine vuran ışık gölgeleri parçaladı.
O an… sanki ikimiz de aynı anda boşaldık. Ben içindeydim ama o beni çoktan içine almıştı.
Gölgede Başlayan, Işıkta Biten
Sabah uyandığımda odada kahve kokusu vardı. Hazal pencerenin kenarında çıplak oturuyordu. Gün ışığı bacaklarının arasından süzülüyordu. Gözlerini kaldırmadan konuştu:
“Sen sadece boşalmadın. Açıldın. Bunu bilmek istedim.”
Yanıma geldi. Elimi tuttu. Sonra hiçbir şey demeden elbiselerini giydi. Çıkmadan önce bana bir not bıraktı:
“Kuşadası Anal Escort Hazal. Bu geceyi kimseye anlatamazsın. Çünkü kimse inanmaz.”
Kuşadası’na gelişimiz sıradan bir yaz tatili planıydı. Eşim Elif’le sekiz yıllık evliliğimizin sıkıcılığından uzaklaşmak, belki de birbirimizi yeniden hatırlamak için lüks bir otele rezervasyon yaptırmıştım. Deniz manzaralı bir süit, termal havuz, açık büfe… Dışarıdan her şey mükemmeldi ama içeride uzun süredir susturduğumuz bir sessizlik vardı.
İlişkimiz cinsellikten uzaklaşalı neredeyse iki yıl olmuştu. Sarılmalar bile baştan savmaydı. Ama bu tatilde bir şeyleri kırmak istiyordum. Belki de yanımdaki kadını değil, içimde bastırdığım adımı özgür bırakacaktım.
İlk gece yemek sonrası balkona çıktım. Elif odada kitap okuyordu. Bense telefonumla oyalanıyordum. Bir anlık dürtüyle Google’a yazdım: “Kuşadası escort”
Ama bu sefer klasik bir gece aramıyordum. Sıradan bir beden değil, ikimizi de yerinden sarsacak bir “şey” istiyordum. Bilmiyordum nasıl olacağını, ama hissettim: Bu gece farklı başlayacaktı.
Escort Seçmedim, Beni Seçti
Karşıma çıkan onlarca profil içinde biri dikkatimi çekti. “Evli çiftlere özel, sıradan olmayan gecelere tanıklık ederim.” Altında şu yazıyordu:
Profilde sadece omzunun bir kısmı ve sırt döndüğü bir fotoğraf vardı. Gizemliydi. Yazdım. Cevap yirmi dakika sonra geldi. “Eşinle birlikte mi, yalnız mı?” Şaşırdım. “Bilmiyorum,” dedim.
Beş dakika sonra aradı. Ses tonu rahattı.
“Ben sizi zaten seçmiştim. Sadece kendinize itiraf etmenizi bekledim.” Bu cevaptan sonra elimde telefon, kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Eşimle Konuşmak: Kırılma Noktası
Gece saat 23.00 civarı Elif yatağa uzanmış kitap okuyordu. Yanına oturdum. “Bana kızmanı göze alarak bir şey söylemek istiyorum,” dedim. Kalktı, gözlüğünü çıkardı. “Evet?” “Seni başka bir kadınla aynı yatakta görme fikrine alışır mısın?” Bir an nefesi kesildi. Ama bana tokat atmadı. Sadece sustu. Uzunca…
Sonra yavaşça cevapladı: “Eğer bizi uyandıracaksa… Neden olmasın.”
Selin Geldiğinde: Atmosfer Değişti
Selin geldiğinde saat gece yarısını geçmişti. Siyah bir elbise giymişti, yüzü sade makyajlı ama kararlıydı. Eliyle çantasını yavaşça yere koydu. İçeri girdi, biz yatağın kenarında oturuyorduk. Hiç sormadı, ne istiyoruz, nasıl ilerleyelim diye… Sadece elini uzatıp “Merhaba Elif,” dedi. Ses tonunda ne kıskanılacak bir cazibe ne de tehdit vardı. Sanki yıllardır evimizin parçasıydı.
Elif elini sıktı. Hafifçe gülümsedi. Ben aralarındaki elektrikten büyülenmiştim. Selin sonra bana döndü. “Sen izleyerek başlamalısın,” dedi. Ve ben, o an artık hiçbir şeyin bizim bildiğimiz gibi olmayacağını anladım.
O An Başladı
Selin, Elif’in saçlarını geriye atıp yavaşça dudağını öptü. Eşim ilk başta tedirgin gibiydi ama sonra gözlerini kapattı. İki kadının arasında olmak değil, eşimi yeniden bu kadar canlı görmek beni sarhoş etti. Selin’in elleri Elif’in boynundan göğsüne inerken ben elimle pantolonumu sıkıyordum. “Dokunmak yok, henüz değil,” dedi Selin bana.
Elif’in gömleğini yavaşça çözdü. İç çamaşırlarını sıyırdı. Yatağa yatırdı. Ve diliyle eşimin kasıkları arasında gezinmeye başladı.
Eşim inliyordu. Uzun süredir duymadığım o sesler… Bana değil, bir kadına karşı boşalıyordu sanki. Ama ben buna tanık olmaktan delice zevk alıyordum.
Üçümüz: Aynı Anda, Farklı Roller
Selin beni yatağa çağırdı. Artık parçam olmamı istiyordu. Elif’le öpüştürttü bizi. Sonra ikimizi yan yana yatırıp sırayla üstümüze çıktı. Bedeninden yayılan o sıcaklık, gülüşü, yönlendirici bakışları…
Eşimle göz göze geldik. İlk kez birlikte ama başka bir kadına teslim oluyorduk. Ve bu ihanet değildi. Bu… Yeniden doğuştu.
Selin beni içine aldığında Elif de saçlarımı okşuyordu. Kiminle ne yaptığı belli olmayan bir ahenk içindeydik. Terimiz, nefesimiz, tenimiz… Hepsi bir melodide birleşti.
Sabah Uyandığımızda
Selin yoktu. Kapının koluna bir not asmıştı:
“Beni aramayın. Aradığınızı zaten buldunuz. Kuşadası Escort Selin. Hayatınıza değdiğimde, artık siz siz değilsiniz.”
Eşim bana baktı. Hiç konuşmadık. Ama gözlerinde tek bir şey gördüm: Yaşadığını hissetmişti.
Bu gece sadece bir gecelik bir kaçamak değildi. Bir evliliğin içindeki tabuları yıkmak, tutkuyu tekrar tanımak ve hem kendimizle hem birbirimizle yeniden sevişmekti.
Selin, hayatımızdan bir gecede geçti ama izleri hâlâ tenimizde.
O gün yalnızdım. Kuşadası sahilinde uzun süredir ilk kez tek başıma yürüyordum. Turist kalabalığı, gülüşmeler, koşuşturan çocuklar arasında ben… Sadece yürüyordum. Yorgundum. Ne kalabalığa karışacak gücüm vardı ne de kendimden kaçacak bir bahanem.
Gözüm kumsalın hemen kenarındaki banka ilişmiş bir kadına takıldı. 35 yaşlarındaydı. Sade bir elbise giymişti. Elinde kitap tutuyordu ama sayfaları çevirmiyordu. Gözleri denizi değil, uzakta olmayan bir şeyleri izliyordu sanki. Yanından geçerken göz göze geldik. “Burada hep bu kadar sessiz mi?” diye sordu. “Kalabalık ama kimse kimseyi duymuyor,” dedim.
O an anlamıştım. Bu bir başlangıçtı. Ama nasıl bir yolculuğa çıktığımı henüz bilmiyordum.
İsmi Yoktu, Sesi Vardı
Beni sahilden biraz yukarıdaki bir terasa götürdü. Orada çay içtik. Adını söylemedi, ne iş yaptığını da. Sadece gözlerimi inceledi. “Yüzün gülüyor ama içeriden kırılmışsın,” dedi. Bir kadının gözlerinden bu kadar okunabilmesi ürkütücüydü. Kalkarken bir kart uzattı. Kuşadası Escort Asya yazıyordu. Gülümsedi. “İstersen devam ederiz. Ama sadece bir kez yaşayacaksan, tam yaşa,” dedi.
Sessizliğiyle Beni Soydu
Otele çağırdım. Gecenin bir yarısı geldi. Üzerinde ince bir gömlek vardı, altı çıplaktı. Kapıyı açtım, hiçbir şey sormadan içeri girdi. Odada sadece yatak lambası yanıyordu. Yavaşça üstümdeki tişörtü çıkardı. Hiç öpmedi. Hiç konuşmadı. Sadece baktı. Ve dokundu. Ellerinde soğukluk yoktu ama tenime değdikçe içimdeki savunma duvarlarını bir bir indirdi.
Yatağa yatırdı beni. Üzerime çıkmadı. Yanıma uzandı. “Bugün konuşma. Sadece hisset,” dedi. Elini göğsüme koyduğunda kalbim deli gibi atıyordu. O ise sadece izliyordu. Kendimi soyunurken değil, çözülürken buldum.
Zevk Çığlık Değil, Sakinlikti
Onunla sevişmek bir fırtına değildi. Daha çok okyanusun derinlerinde, suyun yüzeyine çıkmadan yaşanan sessiz bir patlamaydı. Vücudumu keşfederken hiçbir acele yoktu. Her kıvrımı, her tepkiyi öğreniyor, not ediyor gibiydi.
En sonunda içine girdiğimde nefesini tuttu. Ama bağırmadı. Kıvrıldı, sarıldı ve sadece “oldu” dedi. O ana kadar hiç kimseyle böyle bir uyum yakalamamıştım.
Sabah Kalktığımda Yastığın Üzerinde
Kuşadası güneşi odaya vururken uyanmıştım. Yanımda yoktu. Yastığın üzerine bir şey bırakmıştı: Lacivert bir kurdele. Ve altında ince bir kâğıt:
“Ben Asya. Bu gece seni duydum. Duyulmayanları da. Eğer tekrar ihtiyaç duyarsan, sadece ‘sessizliğin’ yeter.”
Kuşadası Escort Asya ile yaşadığım şey seks değil, bir teslimiyetti. Onunla olmak, bir kadının sadece teniyle değil, sessizliğiyle de soyabileceğini öğretti bana.
Kuşadası’nın sıcak yaz akşamında otelde odamın balkonunda duruyordum, denizden gelen tuzlu esinti saçlarımı dalgalandırırken telefonuma düşen mesaj kalbimi hızlandırdı. Kuşadası’nda Yaz Akşamında Delirten Havuz Fantezisi “Havuzda seni bekliyorum,” yazıyordu. Bu mesajı attığında bildim ki bu gece kuşadası escort yaşadığım hiçbir geceye benzemeyecekti.
Üzerime ince, beyaz bir plaj elbisesi geçirdim, içimde siyah bir bikini vardı, ama altına iç çamaşırı giymemiştim. Bacaklarımın arasında yaz akşamının o hafif nemli esintisi dolaşırken aynaya baktım, dudaklarımda belli belirsiz bir gülümseme vardı.
Havuz Kenarında İlk Dokunuş
Havuza indiğimde ay ışığı suyun üzerinde oynaşıyordu, ışıklar mavinin bin tonuna karışıyordu. Kenarda beni bekleyen Doruk, gözleriyle vücudumu süzerken dudaklarını yaladı. “Bu gece senin gecen olacak,” dediğinde içimde bir şeyler titreşti.
Ayağımı suya soktuğumda soğukluk bedenimde aniden bir kıvılcım yarattı, Doruk arkamdan gelip ellerini belime koydu, nefesini ensemde hissettiğimde bacaklarımı istemsizce araladım. O an kendimi kuşadası escort değil, arzunun tam ortasında bir kadın gibi hissettim.
Suya Düşen Şehvet
Doruk elbisemin iplerini yavaşça çözdü, omuzlarımdan kayarken bedenim serin geceye karşı çıplak kalmıştı. Bikini üstümün iplerini çözdü, göğüslerimi suyun serinliği ve Doruk’un sıcak elleri aynı anda okşuyordu.
Havuza girdiğimizde Doruk beni kendine çekti, dudaklarımız birleştiğinde dilimiz birbirine değdi, suyun içinde kayarken elleri kalçalarımı kavradı. “Bu gece kuşadası escort, sadece benim olacaksın,” dediğinde boynumdan aşağıya inen dudakları içimde bir yangın başlattı.
Suda Yükselen Inilti
Su göğüslerime kadar yükselmişti, Doruk’un elleri bikini altımın içine kayarken dudaklarım aralandı, gözlerimi kapatıp başımı geriye attım. O anda nefesim hızlandı, suyun sesi ile iniltilerim birbirine karıştı.
Doruk’un parmakları dudaklarımın arasına girerken nefes nefese “Lütfen durma…” dediğimi hatırlıyorum. Ay ışığı vücudumu aydınlatıyor, suyun içinde her hareketimde göğüslerim suyun yüzeyinde dalgalanıyordu.
Havuz Kenarında Çırılçıplak
Beni sudan çıkarıp havuz kenarındaki şezlonga yatırdı, su damlaları göğüslerimden bacaklarıma doğru akarken Doruk dudaklarını göğüs uçlarıma kapadı. O anda “kuşadası escort” olarak yaşadığım hiçbir gece bu kadar gerçek hissettirmemişti.
Parmaklarını tekrar içime kaydırdığında artık kendimi tutamıyordum, sesimi bastırmak için dudaklarımı ısırdım ama iniltilerim geceye karışıyordu. Havuz kenarında, yıldızların altında, bedenim Doruk’un ellerinde kıvranıyordu.
Zevk Patlaması ve Sessiz Çığlık
Doruk’un dudakları boynumdan göğüslerime, oradan karnıma inerken içimde yükselen o dalga tüm bedenimi ele geçirdi. Parmaklarının ritmi hızlandıkça nefesim kesiliyor, gözlerim kararıyordu.
Bacaklarım titrediğinde ve başımı geriye atıp sessiz bir çığlık attığımda, göğsümdeki su damlaları titremeyle birlikte aşağıya doğru aktı. O anda içimde bir patlama oldu, bütün kaslarım kasıldı, ellerim şezlongun kenarına gömülmüştü.
Son Öpücük ve Islak Geri Dönüş
Doruk yanıma uzandı, nefeslerimiz birbirine karıştı, dudaklarımda kalan sıcaklığını hissedebiliyordum. “Bu geceyi unutma…” dediğinde gülümsedim, kuşadası escort girdiğim bu havuzdan başka bir kadın olarak çıkıyordum.
Üzerime elbisemi geçirip odama dönerken bacaklarım hâlâ titriyordu, içimdeki sıcaklık sönmemişti. Yatakta uzandığımda parmaklarımı bacaklarımın arasına götürdüm, hâlâ ıslak olduğumu hissettim ve Doruk’un o gece bana yaşattığı her saniyeyi tekrar hissettim.
Benim adım Mira. İstanbul’un gürültüsünden kaçtığımda nefes almak için yazları Kuşadası’na tatile gelirim, ama tatilim bile sıradan geçmez. Çünkü ben bir kuşadası escort tatilde bile arzularımı susturamam. Kuşadası Bir Yaz Escort Günlüğü
Kuşadası’nın sabah esintisi, deniz tuzu kokusu, cıvıl cıvıl sokakları bile beni baştan çıkarır. Bu şehirde her yaz, yeni bir günahın başlangıcıdır benim için. Ve bu yaz, hayatımın en ateşli günlüğünü yazmaya başladım.
Gün 1: Otele Yerleşmek ve İlk Bakış
Bu yaz Charisma De Luxe Hotel’de kaldım. Deniz manzaralı odamın camını açtığımda içeri giren tuzlu hava tenime değdiğinde bile içimde bir kıpırtı olur. Bikiniyle kendimi aynada izledim, kalçamın kıvrımlarına baktım, göğüslerimi ellerimle kavrayıp kaldırdım, kendime gülümsedim.
Kuşadası’nda yaz demek, bronzlaşan tenimde bile tutkunun dolaşması demek. O gün plaja indim, bikini üstümle dolaşırken bakışları üzerimde hissetmekten keyif aldım. İçlerinden biri dikkatimi çekti; uzun boylu, koyu tenli, gözleriyle beni soyuyordu adeta.
Akşamına lobide karşılaştık. Gözlerimiz kesişti, bir an duraksadık. Gülümsedim ve yanından geçerken parfüm kokusunu içime çektim, tenimde bir ısınma oldu.
Gün 2: Tatilin İlk Gece
O gece bana mesaj attı, “Bana eşlik eder misin?” dedi. Bu mesaj, tatilimin sıradan olmayacağını anlamam için yetti. Kırmızı elbisemi giydim, ince askılı, sırt dekolteli, yürüdükçe kalçamın üzerindeki kumaşın hafifçe kaydığı bir elbise.
Onun odasına gittiğimde kapıyı açtığında üzerime yapışan bakışlarını hissettim. Odaya girdiğimde kapıyı kapatmadan dönüp sırtımı ona döndüm ve saçlarımı topladım.
“Fermuarımı indirir misin?” dedim.
Parmak uçlarını sırtımda gezdirirken fermuarımı yavaşça indirdi, dudakları boynuma yaklaştığında nefesimi tuttum. Elbise yere düştü, siyah dantel iç çamaşırım ortaya çıktı. Göz göze geldiğimizde dudaklarımı ısırdım, bu gece sadece seks için orada olmadığımı anlamıştı, arzularını tatmin etmek için oradaydım.
Gün 3: Denizde Dokunuşlar
Ertesi gün Kadınlar Denizi Plajı’na birlikte gittik. Üzerimde siyah ipli bikini, güneşte parlayan bronz tenim, saçlarımın denizden sonra kabaran dalgaları… Gözlerindeki arzu, denizin tuzlu suyundan bile keskin hissediliyordu.
Denizin içinde yüz yüze geldiğimizde ellerini belime doladı, kalçamı kendine çekti, bacaklarımı suyun içinde beline doladım. Dudaklarımız suyun tadıyla birleşti, güneş tepemizde yanarken bedenimiz suda birleşmenin hayalini kuruyordu.
Kalabalığın içinde suyun içinde temas edişlerimiz, ellerinin bikini altıma hafifçe kayması, parmaklarının dudağımı bulması… O anda Kuşadası’nın en kalabalık plajında bile kendimi yalnız ve vahşi hissettim.
Gün 4: Otel Odasında Zirve
Akşam tekrar odasında buluştuk. Bu sefer farklıydı. Elleriyle saçlarımı tutup dudaklarını boynuma bastırdı, dişlerinin tenimde bıraktığı izler beni daha da baştan çıkardı.
Beni yatağa itti, bacaklarımı ayırdı ve dilini dudaklarımda dolaştırdı. O an gözlerimi kapatıp kendimi tamamen bıraktım. Parmaklarıyla ritmi yavaş yavaş hızlandırdı, dudaklarımı ısırarak nefesimi tuttum ama bir inilti dudaklarımdan kaçtı.
Kondomu açarken gözlerimin içine baktı, kendisini içimde hissettiğim an başımı geriye atıp saçlarımı yüzümden çektim. Kalçamı ritme uygun hareket ettirdikçe içimdeki sıcaklık dalga dalga yayıldı, dudaklarımda bir inilti, bacaklarımda bir titreme oluştu.
Gün 5: Kuşadası Gecelerinde Arzu
O gece Kuşadası sokaklarında dolaştık. Sahilde el ele yürürken arada durup dudaklarımız birbirine değiyor, elleri kalçama kayıp sıkıyordu. Güvercinada’nın ışıkları, denizin sesine karışırken kendimi onun kollarında kaybolmuş buldum.
Bir köşede duvara yaslandım, dudaklarını boynuma bastırdı, elleri eteğimin altına kaydı. Gözlerimi kapatıp kendimi rüzgarın ve onun dokunuşlarının ritmine bıraktım. Kuşadası’nın yaz gecelerinde sessizlik bile arzularımızı bastıramıyordu.
Gün 6: Son Gecenin Şehveti
Son gecemizde KoruMar Hotel De Luxe’de kaldık. Jakuzide köpükler arasında otururken bacaklarımı iki yana ayırdım, parmak uçlarımı suyun altında dudaklarıma götürüp kendi dokunuşlarımı izlettim ona.
Gözleri kamaşmıştı, nefes alışı hızlanmıştı. Yanıma geldiğinde elleri kalçalarımı suyun altında kavradı, dudaklarımla dudakları birleştiğinde dilini içeri aldım, suyun içinde bizi bastıran köpüklerin altında onun sertliğini kalçamda hissettim.
Sonra yatakta sabaha kadar sürdü… Göğüslerimi elleriyle kavrayıp dudaklarını uçlarına götürmesi, kalçamdan tutup kendine çekmesi, her giriş çıkışta dudaklarımdan çıkan sesin şehvetle birleşmesi… O gece sadece seks yapmadık, arzularımızı bağırttık.
Günlükten Son Not Kuşadası ve Ben
Ben kuşadası escort Mira. Yazları tatile gelirim ama tatil bile bana yetmez. Ben her yaz bu şehirde yeniden doğarım, güneşte parlayan tenimde yeni izler taşırım, dudaklarımda başka tadlar biriktiririm.
Kuşadası escort sabah güneşiyle birlikte uyanmak, gece ay ışığında çıplak kalmak… Hepsi beni ben yapan parçalar. Ve bu şehirde bir daha beni görürsen, bil ki yine arzularını yaşayacak bir geceye hazırım.
Çünkü ben Kuşadası Bir Yaz Escort Günlüğü tutkunun kendisiyim.
Bazı geceler yürüyerek başlar, sonunda nefes nefese kalacağın bir yakınlığa dönüşür…
Kuşadası sahilinde tek başıma yürüyordum. Gün batımı çoktan geçmişti, ama gökyüzü hâlâ sıcak tonlarda soluyordu. Ayağımda terlikler, üzerimde hafif bir gömlek… Tatilin başında yaşadığım heyecan sönmüş gibiydi. İşte o sırada mesaj attım. “İrem, sen misin?” dedim.
Aradan üç dakika geçmeden aradı. Sesinde huzur vardı. Ne aceleciydi, ne de yapmacık. “İstersen buluşalım. Ama önce biraz yürüyelim,” dedi. Bu öneri bile farklıydı. Çünkü ben o gece sadece bir Kuşadası escort değil, içinde huzur taşıyan bir kadına ihtiyacım olduğunu o an fark ettim.
Sahil Boyunca Uyanan Merak
Onu otelimin yakınındaki yürüyüş yolunda karşıladım. Beyaz bir keten elbise, hafif dalgalı saçlar ve yumuşak bir gülümseme… Gözlerinin içi gülüyordu ama altında derinlik vardı. Yan yana yürürken fazla konuşmadık. Sessizlik, aramızdaki gerginliği değil, bağlantıyı büyüttü.
Ara ara omzuma dokunduğunda içimden bir şeyler kıpırdadı. Onunla yan yana yürümek bile yeterince yoğundu. Konuşmalarımız, rüzgârın sesiyle karışıyordu. “Hadi artık otele geçelim,” dediğinde gözlerinin içine baktım. Bu gecenin sıradan olmayacağını o an anlamıştım.
Yatağa Sığmayan Bir Yakınlık
Odaya girdiğimizde ışığı kapatmadı. “Seni görmek istiyorum,” dedi. Üzerindeki elbiseyi yavaşça sıyırdı. Hiç acele etmeden. Ben de soyunurken gözlerini üzerimden çekmedi. “Tenini izlemeyi seviyorum,” dediğinde ilk kez biri beni böyle çıplakken bu kadar huzurlu hissettirmişti.
İlk öpücük nazik başladı ama sonra derinleşti. Ellerim sırtında gezinirken vücudu bana tamamen teslim oldu. O gece sevişmek, sadece tensel değil, duygusal da bir temasa dönüştü. Her pozisyon yeni bir bağ, her dokunuş yeni bir itiraf gibiydi. Onunla sevişmek bir dil gibi; anlaması kolay, unutması zordu.
O, vücudumu öğrenmeye çalışan biri gibi değil, zaten tanıyormuş gibi dokunuyordu. Bu güven, benim de her hareketimde daha açık olmamı sağladı. Seslerimiz birbirine karıştı. Ter, parfüm, nefes… Her şey aynı ritimde akıyordu.
Sabahın Gözlerinde Kalan Sessizlik
Sabaha karşı uyandım, başım göğsüne yaslanmıştı. Parmağıyla saçlarımı karıştırıyordu. “Sadece parayla alınamayacak bir geceydi bu,” dedim fısıltıyla. Gülümsedi. “Ben sadece beden sunmam. Zihinle bütünleşmeyen temas eksik kalır,” dedi.
İrem, yalnızca bir Kuşadası escort değildi. Onunla geçen gece bir hikâyeye dönüştü. Ve o hikâyenin her cümlesi içime kazındı.
O günden sonra başkasını aramadım. Çünkü bazı geceler, sadece fiziksel değil; ruhunun da çıplak kaldığı anlardır. Ve İrem, o anın ta kendisiydi.
Her arzunun bir sınırı vardır, ta ki onu gerçekten zorlayan biriyle karşılaşana kadar…
O gece Kuşadası rüzgârlıydı. Garden Palace Boutique Hotel’in lobisinde bekliyordun. Beni seçmiş, ama neyle karşılaşacağını tam olarak bilmiyordun. Fotoğraflarımı görmüştün, açıklamamı okumuştun, ama ben ekranlara sığacak bir kadın değildim.
Telefonuma gelen mesaj netti: “Damla, bu gece biraz farklı bir şey istiyorum.” Cevabım daha netti: “O zaman farklı bir kadınla tanışmaya hazır ol.”
İlk Bakışta Değil, İlk Temasta Anlarsın
Kapıyı sen açtığında, üzerimde dar bir deri elbise, saçlarım dağınık ama bilinçliydi. Gözlerin önce kıyafetimde, sonra gözlerimde gezindi. Senin aradığın şey seks değildi sadece, sınırdı. Daha önce yaşamadığın, ama hayalini kurduğun bir şeydi.
İçeri girer girmez dominasyonu ele aldım. Ellerimi göğsüne koyarak seni geriye, yatağa doğru yürüttüm. Oturmanı söyledim, kendim ayakta kaldım. “Bu gece benim gecem, sen sadece izliyorsun,” dedim.
İlk temasta bile direniş göstermedin. Sanki bu anı bekliyordun. Dudaklarımı ensene götürdüm, hafifçe ısırdım. Vücudun gerildi ama ses çıkarmadın. Bu sessizlik beni daha çok tahrik etti.
Kontrolü Alan Kadının Zevki Bambaşkadır
Gömleğini yavaşça açarken, seni izliyordum. Göz bebeklerin büyümüştü. Kalbinin atışını boynunda hissettim. Elimi pantolonuna attığımda titredin. Ama hâlâ sessizdin. İşte bu, benim oyun alanım.
Kendimi üzerinden çıkardım ve yatağın üstüne çıktım. Dizlerimin arasında kaldığında, avuçlarım omuzlarında dolanıyordu. Her hareketim seni test ediyordu. Nereye kadar gidebilirim? Sen nereye kadar dayanabilirsin?
Zevk sadece temasla değil, güçle de yaşanır. Ve bu gece, ikisini aynı anda verdim sana. Saçlarını çekerken, tırnaklarımı sırtına geçirirken, sınırlarını test ettim. Ama sen hiç geri çekilmedin. Bu, beni daha da sarhoş etti.
Sabahın Sessizliğinde Kalan Çığlıklar
Gecenin sonunda, sırtını yatağa yaslamıştın. Ter içindeydin, ama hâlâ gözlerimdeydin. Elimi yüzüne koydum, “Daha önce hiç bu kadar ileri gittin mi?” diye sordum. “Hayır,” dedin. “Ama hiç bu kadar güvende de hissetmedim.”
Ben Damla’yım. Kuşadası escort ararken beni bulduysan, şanslısın. Çünkü her kadın sevişebilir. Ama her kadın seni kendinle yüzleştiremez.
Bu geceyi unutmayacaksın. Çünkü senin sınırlarını ben çizdim.
Bazı geceler sessiz başlar, sonra kalbin ritmini değiştirecek kadar derinleşir…
Kuşadası’nda dördüncü gecemdi. Sahilde yürümekten, aynı barlarda oturmaktan, yalnız kalmaktan sıkılmıştım. Tatil, bazen sadece deniz değil, derin bir temasa da ihtiyaç duyar. O yüzden aramaya karar verdim. Telefonda “kuşadası escort” yazdım ve gözüm bir kadına takıldı: Selin.
Yüzünde garip bir dinginlik vardı. Gözleri dolu dolu bakıyordu, ama içinde sakladığı bir kıvılcım da vardı. Hemen mesaj attım. Kaldığım otelin ismini yazdım: Tuntas Family Suites. On dakika sonra telefonda sesi duydum: “Yirmi dakikaya oradayım.”
İlk Buluşma: Beklenmedik Bir Sadelik
Kapıyı çaldığında hafif bir parfüm kokusu önce içeri doldu. Ardından kendisi göründü. Siyah sade bir elbise, omuzlarında serinliği hissettiren açık bir ten, baştan çıkarıcı ama yapmacık olmayan bir duruş.
“Merhaba,” dedi. İçeri girerken ayakkabılarını çıkarıp saçlarını geriye attı. “Küçük odalar, büyük geceler barındırır,” diye fısıldadı. Gülümsedim. Bu geceyi sıradan bir karşılaşma sanmıştım ama daha ilk dakikadan işin rengi değişmişti.
Koltukta yan yana oturduk. Biraz konuşmak istedi. Beni tanımak, belki biraz içimi yoklamak… Bu yönü şaşırtıcıydı. Selin sadece bir Kuşadası escort değildi. Aynı zamanda ruhunla da ilgileniyordu.
Dokunuşla Değişen Ritim
İlk teması o başlattı ama acele etmedi. Elini dizime koyduğunda bir sıcaklık yayıldı içime. Gözlerimin içine bakarak, “Bu gece senin ritmini dinleyeceğim,” dedi. Ve gerçekten de öyle yaptı. Bedenim ne zaman hızlandıysa, yavaşladı. Ne zaman beklese, harekete geçti.
Üzerimdeki tişörtü çıkarırken dudakları omzumdaydı. Islak ama hafif. Her öpücükte nefesim değişiyor, kalbim hızlanıyordu. Gecenin temposunu ben değil, o belirliyordu artık. Parmak uçlarıyla vücudumda dolaşırken zaman kavramı kayboldu.
Yatağın ortasında birbirimize dolandık. Ne konuşmaya ihtiyaç kaldı, ne de açıklamaya. Her şey bakışlar ve tenin diliyle anlatılıyordu. Selin’in sesi, her temasta biraz daha derinleşti. Ve ben, gecenin nabzını onunla birlikte yükselttim.
Sabaha Karşı: Sessizlikte Kalan İzler
Gecenin sonunda başucumda oturuyordu. Sigara içmedi, telefonuna bakmadı. Sadece sessizce izledi. Sonra eğildi ve kulağıma fısıldadı: “Bu gece sadece tenine değil, içine de dokundum. Bir daha hissedeceksin.”
Haklıydı. Selin, bedenimden değil, içimden ayrılmıştı sanki. O sabah odadan çıkarken arkasında bir kadın değil, iz bıraktı. Ve ben o izle hâlâ uyanıyorum bazen.
Kuşadası escort hizmeti almak istiyorsan, bilmelisin: Her kadın seni yatakta tatmin etmez. Ama Selin gibi bazıları, seni kendinle yüzleştirir.
Bazı kadınlar gelir, bir odaya değil, bütün geceye hükmeder…
Tatildeydim, evet. Ama içimdeki huzursuzluk, denizin tuzunu bile anlamsız kılıyordu. Kuşadası güzeldi ama geceleri yalnız geçiyordu. O gün bir anda karar verdim. Telefona uzanıp “kuşadası escort” yazdım. Görseller, profiller, açıklamalar… Ve içlerinden biri, gözlerimi uzun süre üstünde tutmamı sağladı: Cansu.
İlk Temas: Güven ve Etki
Cansu ile ilk konuşmamız sadece birkaç dakikalıktı. Nerede olduğumu sordu, nazikti ama sınır koymayı bilen bir ses tonuyla konuşuyordu. “Charisma De Luxe Hotel’deyim,” dediğimde, kısa bir sessizlikten sonra, “Yirmi dakika sonra oradayım,” dedi. Ne ekledi, ne sordu. Kendisinden emin bir kadın olduğu belliydi.
Kapıyı açtığımda zaman durdu. Ten rengi zarif bir elbise, kırmızı ojeli parmaklar, yavaş ama kendinden emin adımlar… Sanki bu odayı önceden tanıyormuş gibi yürüyordu. İlk sözü “Beni sadece izlemene bile izin verirdim,” oldu. Ne demek istediğini anlamam zaman aldı, ama o zaten beni çözmeye çoktan başlamıştı.
Gecenin İçine Sızan Arzu
Cansu’nun en büyük gücü dokunuşları değildi; gözleriydi. O gözlerle seni sarar, sonra nefesin kesilir. Üzerime doğru eğildiğinde kokuya dikkat ettim. Baharatlı ama tatlı, tıpkı kendisi gibi. Ellerim, beline uzandığında onu çoktan hayal ettiğimi fark ettim. Ama o, hayalin de ötesindeydi.
Beni yatağa doğru yönlendirdi. “Seninle ilgilenmeye başladığımda zamanı unutursun,” dedi. Öyle de oldu. Dudakları, boynumdan göğsüme kadar ağır ağır indi. Her öpüş, her temas bilinçliydi. Ne hızlıydı ne yavaş, tam kararında. Cansu, odaya değil bedenime hükmediyordu artık.
Sabah: Sadece Beden Değil, Etki de Kalır
Sabaha karşı, o hâlâ yanımdaydı. Koluma yaslanmıştı, sessizdi. Sanki her geceden sonra böyle olurdu; yalnızca beden değil, iz de bırakırdı. Gözlerini açtı, “Ben hep az kalırım ama hep akılda kalırım,” dedi. Haklıydı. Çünkü gitse de o gece benimle kalmıştı.
Cansu bir Kuşadası escort olarak gelmişti belki ama bu gece, o odayı da, beni de sahiplenmişti. Arayışımın ötesinde bir kadın, fazlasıyla gerçek bir dokunuştu.